“Anne! Çok yorgunum! Yoruldum artık! Bir tatil olsa off!!! “ demeseydi kapıdan içeri girince… Boş verecektim yazıp yazıp kaydetmeden yok olan “yorgunluk” yazılarımı... Yüzüme “mutlu anne, anne mutlu” gülümsememi takınıp da kapıyı açtığımda, “gözlerine ne oldu?” dediğinde,” köfte yaptım anneşem, gözüm yandı soğandan” deyip geçiştirecektim. Öyle de yaptım... Ama yazmalarıma da engel olamadım, deneyip de beceremediğim. Uzun zamandır ilk defa şüphem var; “anlatmak istediklerimi anlatabilir miyim?” diye. Bu gün “yorgunluktan” göründüler bana korkarım. Sabah açılışı bir arkadaşımın Can Yücel’den gelen:
”Yormak istemiyorum artık kimseyi yorgunum zira!
Kelimeleri yan yana getiresim yok kendimi anlatmak için.
Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek için.
Hiç söylenmemiş sözler duymaya
Ve yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var.
Yetmiyor bildiklerim...” cümleleriyle yaptım… Ve hissettiğim tamı tamına buydu.
Sonra bir diğeri çiziktirmiş; “yorgunuz” demiş. Sonra bana çiziktirdi Yüce Sevgili: Biraz içim acıdı, yorgun hissettim kendimi. Olduğum yerde olmaktansa evde, sevdiklerimle olmak istedim. Sevdiklerim??? Evde, sadece bir tane kaldığını unutarak sevdiklerimden… Gün ilerledi… Eve gelmeyi başardığımda, yazdıklarımı derleyebilmek adına sağı solu karıştırırken “neler vardı burada?” diye, yeni bir mesaj vardı Yüce Sevgili’den:
“Yoruldum, patron. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. İnsanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun?
Karanlıktan korkuyorum patron lütfen ışığı kapatma…” ( Bu Yeşil Yol filminin ennn sevdiğim repliği. Bir daha bu filmi seyretmeye yetmez yüreğim… Ama bu replik, eşsiz… Daha çok sevdiğim bir diğeri yok! )
Bu arada bir şarkı duydum: “Yorgunum Kaptan” diyordu adamın biri??? “Hadi canım! Sen de mi?” dedim geç…emedim.
Niye yazıyorum? Sevdiğim insanlar, ya da beni seven… Bulsunlar benim kim olduğumu, ne olduğumu diye….Ola ki birlikteyken, “vaktim olmazsa, zaman bulamazsam, ertelersem, fırsat bulamazsam söylemeye her şeyi …” diye. “Beni yazılarımdan, yazdıklarımdan, söyleyemediklerimden anlayabilsinler” diye… Gün olur da gidersem, onlara benden bir tebessüm kalsın” diye… Ola ki “En değerlimle” bunları konuşmaya fırsat olmaz da... O bilemez …” diye.
Yazmak özgürlüktür değil mi? Hafifletir ruhunu insanın? Öyle yapıyorum. Ve diyorum ki: YORULDUM ama GEÇECEK…BİRAZ DAHA İŞİM VAR!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Eğer, yorumlarınız kalbinize iyi geliyor ve kendinizi mutlu hissettiriyorsa... Gerekli ve değerli olduğunu düşündürüyorsa size; Sevgiyle paylaşalım...