Öyle çok şeyi seviyorum ki aslında . . . Sadece dönem dönem vazgeçiyorum onları hatırlamaktan, tadını çıkartmaktan . . . Bu bazen kasıtlı, bazen bilinçsizce yapılan bir şey. Ama aklım durulup da konuşmaya başladığı zaman Ben' le , şükrediyorum sevebildiğim her şeye. Ne mi mesela?
Mesela , sevmeyi seviyorum ben ! Karşılık beklemeyerek , ürkmeyerek , sevmenin sadece ruhu beslediğini bilerek . . . Ve Ben' in Biz olduğunu görerek , sevilmeyi seviyorum ben . Beni sevmenin kendini ve Yaradan' ı sevmek olduğunu içinde , ta içinde hissederek , gözlerinde yarınları saklayanları seviyorum ben .
Mesela , geceleri seviyorum ben . Ben' i karşıma oturtup, sorgulayabildiğim geceleri . . . Bazı bazı ölüyorum O' na , bu kadar büyük duyguları neresinden çıkardığını anlamayıp . . . Bazı bazı kızıyorum , uykumu kaçırdığı için . . . Sonunda gecenin bir yerinde bana sımsıkı sarılıp uyumasını seviyorum . Geceleri , pus' u altında bi şeyleri saklayabildiği için değil ! Benim bana en yakın olduğu zamanlar olduğu için seviyorum .
Mesela ,sabahlara ölüyorum ben. Adamın dediği gibi ; binlerce insan uyanamamışken sabaha . . . Uyanabilmiş şanslı insanlardan olmayı seviyorum . En sevgilimin de uyanabilmiş olduğunu bilmek , her sabah nefes kesen bir coşku veriyor diye ruhuma . . . Güneşin doğuşunun muhteşemliği ; şımarık , özgür ruhlu sağa sola salınan bulutlar da cabası . . . Kısacası yeni mucizeler hep olası ya , sabahları ;)
Mesela , dar zamanlarımı seviyorum sonradan . Daraltan , uyutmayan dar zamanlarımı . . . Bir tek rahat nefes için yakardığım zamanları . Dinmeyecek , bitmeyecek , geçmeyecek zannettiğim o zamanları . . . Bin yaşımdayım ; bu güne kadar hiç olmadı ardından yeni bir kapı açılmadığı , yeni umutlar doğmadığı .
Mesela , uzakları seviyorum ben . Çok uzakları . . . Ulaşma heyecanıyla yüreğimin pır pır ettiği , özlemlerin duyguları bilediği . . . Merak ettiğim , bilmediğim , henüz deneyimlemediğim kavuşmaları seviyorum ben .
Mesela , arkadaşlarımla geçirdiğim anlarımı seviyorum ben . Yüreğimdeki ağrıları dindiren , yüreğindeki acıları azaltan anlarımı . . . Paylaştıkça azalır ya . . . Birazını tutar koyarsın ya fark etmeden onun ruhuna . . . Ya da alırsın " Ver bakalım şunu bana ! Bu kadar yük ağır sana ! " diyerek . . . Can' dan sohbetleri seviyorum ben .
Mesela , biten her şeyin ardından yas tutmayı seviyorum ben . Yaşamadan olmadığını , tüketmeden bitmediğini hissederek . . . Dalgalanmazsam durulmayacağımı , dibe vurmazsam yukarı çıkamayacağımı bilerek . . .Tutunmayı seviyorum ben ! Ancak tutunursam , günü gelince bırakacağımı bilerek . . .
Mesela , zoru seviyorum ben . Kaygan yolları , buzlu kaldırımları , karlı patikaları seviyorum . Şaşkın ruhumun her düştüğünde ovalayıp " Geçecek ! " diyen azmini seviyorum . Yaralı dizleriyle inatla , diğerlerinin arasına katılıp , koşmaya devam etmesini seviyorum ben .
Mesela , çocukları seviyorum ben . Büyük , küçük tüm çocukları . . . Acımasızlıklarını seviyorum , hoyratlıklarını . . . İnsanı hayata hazırlayan ve ruhlarında hep kalacak olan kabalıklarını. Naifliklerini seviyorum ; uzanan bir ele , gülümseyen bir çift göze kayıtsız kalamayışlarını , gidiveren kocaman ruhlarını . . . Gürürltülerini seviyorum bazen ! Hayatın sessiz olduğu zamanlardaki cıvıltılarını , kahkahalarını , satır aralarını . Ya da kocaman kocaman konuşmalarını . . . Ve sevmelerini seviyorum ; kah dirhem umursamaz , kah sımsıkı kucaklayıcı . . .
Mesela , uçurtmaları seviyorum ben . Bir de elden kaçan balonları . Gökyüzünde özgürlüğünü arayan ve birgün kaçınılmaz şekilde kavuşacak balonları . . . Salınarak gidişlerini seyretmeyi . . . Patlamamaları için dua etmeyi . . . Acaba ne zaman gözümün görmeyeceği kadar uzaklaşacak diye merak etmeyi . . . Arkalarından bakıp ; kimi zaman hüzünlenmeyi , kimi zaman gülümsemeyi . . .